1 Nisan günü TÜRMOB tarafından YouTube-turmobtv üzerinden Kurumlar Vergisi Semineri düzenlendi. Ben de “kurumlarda nakdi sermaye artırımına faiz teşviki – örtülü sermaye faizi ve transfer fiyatlandırması” konularında sunum yaptım. Toplantının son bölümü tabii ki soru-cevap aşaması idi. Ancak gelen sorular 300 civarında olunca normal olarak pek çoğu yanıtlanamadı. Bana gelen soruların büyük çoğunluğu, kurumlarda nakdi sermaye artırımına faiz teşviki ile ilgiliydi. Ben de bu yazımda, süre dolayısıyla yanıtlayamadığım soruları, benzer konularda da tereddütleri olanlara da yararlı olabileceği inancı genelleştirerek yanıtlayayım dedim.
★ ★ ★
Nakdi sermaye artırımının yapıldığı yıllarda yapılacak hesaplamalarda, artırılan tutar değil, nakden ve fiilen ödenen tutar önem taşır. Hesaplama, ödeme tescil tarihinden önce yapılmışsa tescil tarihinin içinde bulunduğu ay tam ay kabul edilmek, ödemenin tescil tarihinden sonra yapılması halinde ise ödeme tarihinin içinde bulunduğu ay tam ay kabul edilmek suretiyle yılsonuna kadar kalan ay süresi üzerinden yapılır. Kalan sermaye taahhütleri ifa edildiğinde de ödeme tarihinin içinde bulunduğu ay tam ay kabul edilmek suretiyle yılsonuna kadar kalan ay süresi üzerinden hesaplama yapılır
★ ★ ★
Teşvikten yararlanacak şekilde nakdi sermaye artırımı yapılan yıl yararlanılıp, izleyen yıllarda sehven veya isteyerek yararlanılmamış olması durumunda tekrar bu indirimden yararlanmaya bir engel olmadığı kanaatindeyim. Yasada veya Genel Tebliğ açıklamalarında bunu engelleyen bir düzenleme olmadığı gibi, indirim müessesesinin özü itibariyle de her yıl indirimden yararlanmak diğer yıllardan bağımsız bir haktır. Ancak önceki ve yararlanmadığınız yıllar için hesaplama yapıp, bulunan tutarı, devreden indirim tutarı olarak nazara alamazsınız.
★ ★ ★
İki şirketin devir yolu ile birleşmesi halinde, devralınan şirkette daha önce söz konusu faiz indiriminden yararlanılacak şekilde nakdi sermaye artışı yapılmış olunması, bu nakdi sermaye artışı üzerinden devralan şirketin faiz indirimi yapılması mümkün değildir. Çünkü burada devralan şirketin bilançosu kül halinde devralan şirketin bilançosuna nakil olunmaktadır. Artık devralan şirkette devir suretiyle gelen sermayeden kaynaklanan artış, içeriğine bakılmaksızın nakdi sermaye artışı olarak kabul edilemez. Nitekim anılan yasa maddesinde de “sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artırımlarının indirim hesaplamasında nazara alınmayacağı”, açıkça hükme bağlanmıştır.
Makalenin Tamamı İçin Buraya Tıklayınız
Kaynak: Bumin Doğrusöz – https://www.dunya.com