Celal ÖZCAN VERGİ PORTALI
Kısmi süreli (part-time) çalışma, esnek çalışmanın en yaygın şekillerinden birisini oluşturmaktadır.
Bu model, özellikle işverenlerin maliyet optimizasyonu ve çalışanların kişisel yaşamları ile mesleki yaşamlarını dengeleme arzusu bağlamında öne çıkmaktadır.
Kısmi süreli çalışma
Genel olarak kısmi süreli çalışma, kanunlarca belirlenmiş normal çalışma süresine göre belirli oranda daha az süreli çalışma olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü ’de (ILO), kısmi çalışmayı “işçi ile işveren arasında karşılıklı anlaşma ile oluşan ve normal iş süresinden daha az olan düzenli çalışma” olarak tanımlamaktadır.
Kısmi süreli çalışma, 2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13. maddesinde yapılan düzenleme ile yasal dayanağa kavuşmuş olup, bir işçinin haftalık normal çalışma süresinin tam süreli emsal işçiye göre “önemli ölçüde” daha az belirlenmesi durumudur. İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nde bu oran, haftalık 45 saatlik yasal sürenin üçte ikisi yani 30 saat olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede 30 saat ve altında çalışanlar kısmi süreli çalışan olarak tanımlanmaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de kısmi süreli çalışma
Kısmi süreli çalışma, dünya genelinde esnek çalışma modellerinin bir parçası olarak giderek yaygınlaşmaktadır. Özellikle kadın çalışanların bu çalışma modelini tercih ettikleri görülmektedir. Örneğin; Hollanda’da çalışan kadınların %74’ü, Almanya’da ise %45’i kısmi süreli çalışmakta ve bu model işgücü piyasasında kadınların istihdama katılımını teşvik etmede önemli bir araç olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye’de ise TÜİK verilerine göre 2023 itibariyle toplam istihdam içinde kısmi süreli çalışan oranı yaklaşık %10 civarındadır. Kadın istihdamında esneklik sağlayıcı bir unsur olarak kısmi süreli çalışmanın artırılması, çeşitli politika belgelerinde de teşvik edilmektedir.
Kısmi süreli çalışmanın, çalışanlara aile yaşamı, eğitim, ikinci iş gibi konularda zaman esnekliği yaratması, kadınlar, öğrenciler ve emeklilerin iş gücü piyasasına katılımını artırması, ücret ve SGK primi ödemesi yönünden işverenlere maliyet avantajı sağlaması gibi olumlu yönleri söz konusu iken, daha az prim günü nedeniyle emekliliğin gecikmesi, daha düşük ücret ödemesine bağlı olarak gelir güvencesi yetersizliği, hastalık, doğum izni gibi durumlarda sosyal güvenlik haklarından yararlanamama gibi olumsuz yönleri olabilmektedir.
4857 Sayılı İş Kanunu’na göre kısmi süreli çalışma ve şartları
İş Kanunu’nun 13. maddesine göre, kısmi süreli iş sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve sözleşmede haftalık çalışma süresinin, işin tanımının, ücret ve diğer sosyal haklarının açıkça düzenlemesi gerekmektedir.
Kısmi süreli çalışan işçiler, tam süreli çalışan emsal işçilere göre farklı muameleye tabi tutulamazlar. Bu bağlamda, ücret ve diğer haklarının (kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti vd.) çalışılan süreye orantılı olarak verilmesi gerekmektedir.
5510 Sayılı Kanun’a göre kısmi süreli çalışanların SGK bildirimleri
- a) İşe giriş bildirimi
Kısmi süreli çalışanların işe giriş bildirgeleri, diğer çalışanlarda olduğu gibi, en geç işe başlamadan bir gün önce SGK’ya elektronik ortamda verilmesi gerekmektedir. Ancak, bildirgede “4857 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre kısmi süreli, 14 üncü maddesine göre çağrı üzerine ya da ev hizmetlerinde 30 günden az çalışıyor mu?” sorusunun “Evet” olarak işaretlenmesi gerekmektedir.
- b) Aylık prim ve hizmet belgesi
Kısmi süreli çalışma, sosyal güvenlik mevzuatında da iş mevzuatına paralel olarak sigortalının normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre üçte ikisi oranından daha az belirlendiği çalışmalar olarak kabul edilmektedir.
Buna göre, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle, sigortalı için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanmakta ve bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanmaktadır.
Örnek-1: A sigortalısı ile işvereni arasında yazılı olarak yapılan kısmi süreli iş sözleşmesine göre ayda 70 saat çalışılacağı ve buna göre ücret ödeneceği konusunda anlaşıldığını varsayalım. Bu durumda A sigortalısının 2025/Mart ayında prim gün sayısı: (70 saat/7,5 saat) 10, eksik gün sayısı:21, eksik gün nedeni:06-kısmi istihdam şeklinde olacaktır.
854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında çalışan sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin 8 saate bölünmesiyle, ayda kaç gün sigortalı bildirileceği hesaplanmakta, bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 8 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanmaktadır.
Örnek-2: Deniz İş Kanunu’na tabi B sigortalısı ile işvereni arasında yazılı olarak yapılan kısmi süreli iş sözleşmesine göre ayda 70 saat çalışılacağı ve buna göre ücret ödeneceği konusunda anlaşıldığını varsayalım. Bu durumda B sigortalısının 2025/Mart ayında prim gün sayısı: (70 saat/8 saat) 9, eksik gün sayısı:22, eksik gün nedeni:06-kısmi istihdam şeklinde olacaktır.
- c) Kısmi süreli çalışmalarda azami 20 gün kuralı
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışma olarak kabul edilmektedir.
Dolayısıyla, normal haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu göz önünde tutulduğunda, kısmi süreli çalışmadan söz edebilmek için haftalık çalışma süresi en fazla 30 saat (45 x 2/3 : 30 saat) olabilir.
Bu durumda da, kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanların aylık toplam çalışma saati (4 hafta X 30 saat) en fazla 120 saat, 4 hafta tatili (4 x 7,5 saat=30 saat) de eklendiğinde, ay içinde kısmi süreli çalışanın toplam ücrete hak kazandığı saat en fazla 150 saat olabilmektedir. Bu durumda da kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar için SGK’ya bildirilebilecek prim gün sayısı en fazla (150 saat/7,5 saat) 20 gün olacaktır.
Esasen, SGK e-Bildirge sisteminde de kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar için en fazla 20 prim gün sayısı bildirilebilecek şekilde kontrol bulunmaktadır.
Sonuç olarak; kısmi süreli çalışma, esnek çalışma modelleri arasında önemli bir yer tutmakta olup, gerek 4857 sayılı İş Kanunu, gerekse 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yapılan düzenlenmeler ile işverenler ve çalışanlara belirli yükümlülükler getirilmiştir. Bu çerçevede, işverenlerin, kısmi süreli çalışanların işe giriş ve aylık prim bildirimlerini zamanında ve doğru bir şekilde yapmaları, eksik gün bildirimlerini eksiksiz olarak gerçekleştirmeleri önem arz etmektedir.
Kaynak: https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/kismi-sureli-calisma-ve-sgk-bildirim-surecleri/811354