|
T.C.
YARGITAY
Onbirinci Ceza Dairesi |
Esas No |
: 2019/3677 |
Karar No |
: 2020/694 |
Tarih |
: 03.02.2020 |
|
|
- AYNI BEYAN DÖNEMİNDE BİRDEN FAZLA SAHTE FATURA KULLANIMI
- SAHTE FATURA KULLANIMI
- VERİLEN CEZANIN ALT SINIRININ ASGARİ HADDİ
- ZİNCİRLEME SAHTE FATURA KULLANIM SUCU
|
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Zincirleme suç oluşması için faturaların tamamına ilişkin fatura tarihlerini içerecek ayrıntılı bilgiye raporda yer verilmesi ve suça konu faturaların aynı beyanname döneminde kullanması gerekir.
Aynı beyanname döneminde birden çok sahte fatura kullanan sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesiyle yetinilmesinin gerektiği, suç tarihinin 25.01.2009 olarak kabul edilmesi gerektiği nazara alındığında, belirtilen suç tarihinde sahte fatura kullanma suçunun temel cezasının asgari haddinin 3 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerekmektedir.
DAVA :
MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: Sahte fatura kullanmak
HÜKÜM: Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin kovuşturma neticesinde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
KARAR :
1- Aynı beyanname döneminde birden çok sahte fatura kullanan sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesiyle yetinilmesinin gerektiği; Zonguldak… Başkanlığı’nın 08.05.2009 tarihli VDENR-2009-1036/47 sayılı Vergi Suçu Raporu ve eklerine göre, sanığın 2 farklı mükelleften aldığı 13 adet sahte faturayı KDV indiriminde kullandığının belirtildiği, buna karşılık faturaların tamamına ilişkin fatura tarihlerini de içerecek şekilde ayrıntılı bilgiye raporda yer verilmediği anlaşılmakla, suça konu faturaların aynı beyanname döneminde kullanılıp kullanılmadığı katılan kurumdan sorularak ve dosya içerisinde asıl yada suretleri bulunmayan faturaların tarihleri de tespit edilerek, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması,
2- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde “on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası” öngörülmüş olup, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b. maddesi ile bu cezanın “üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasına” çıkarıldığı; dosya içerisinde mevcut fatura suretlerine göre, 2008 takvim yılında kullanılan en son faturanın 11.12.2008 tarihli olduğu ve KDV indiriminde kullanıldığı anlaşıldığından, suç tarihinin 25.01.2009 olarak kabul edilmesi gerektiği nazara alındığında, belirtilen suç tarihinde sahte fatura kullanma suçunun temel cezasının asgari haddinin 3 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
SONUÇ :
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
kaynak: palmiye yazılım