Anılan yasanın 10. maddesinin 27 nolu fıkrasında yer alan düzenlemede yer alan ek vergi son haliyle şöyledir:
Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle,
– Kurumlar Vergisi Kanunu ile diğer kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca, kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile
– indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden,
dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin %10 oranında,
– 5520 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile
– Yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında
ek vergi hesaplanacaktır. Bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde (Nisan ayında), ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda (Ağustos ayında) ödenecektir.
Bu vergi gider kaydedilemeyecek ve indirilemeyecek, hiçbir vergiden mahsup edilemeyecektir.
– Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının d, i, j ve k bendleri ile geçici 14. maddesi kapsamındaki istisnalar ile
– Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 61’inci maddesi kapsamında tevkifata tabi yatırım indirimi istisnası ile
– Gelir Vergisi Kanun’un 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının b, c, ç, d, e, f, g ve h bentleri kapsamındaki indirimler ile
– ilgili kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar
üzerinden bu vergi hesaplanmayacaktır. Keza, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 407’nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları üzerinden bu vergi hesaplanmayacaktır. (Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri beş milyon Türk Lirası’nı aşmayan işletmeler. Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri elli milyon Türk Lirası’nı aşmayan işletmelerdir. Bunların bu durumlarını tevsik edici Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’ndan aldıkları belgeyi kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayı izleyen ayın sonuna kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.)
Öte yandan, 6/2/2023 tarihi itibariyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ilinin Gürün ilçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaf tutulmuşlardır.
Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanacaktır.
Anılan bu vergi kurumlar vergisi mükellefleri için öngörülmüş olup, gelir vergisi mükelleflerine uygulanmayacaktır.
Ek verginin hangi tür istisna ve indirimlerde hangi oranda hesaplanacağının gösterildiği Listeler yazımız ekinde sunulmuştur.
Öte yandan, 2022 hesap dönemine ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinin “Diğer indirimler” veya “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında gösterilmekle birlikte, mahiyet itibarıyla indirim veya istisna kapsamında olmayıp, daha çok vergi matrahının doğru hesaplanması amacıyla beyannamenin bu satırlarına yazılan (Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile Vergi Usul Kanunu hükümleri arasındaki değerleme farkları, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda borç alan kurum nezdinde Türk Lirası’nın değer kazanması sonucu oluşan kur farkı gelirleri, kıdem tazminatı karşılığı iptali, vergi borçlarına mahsup edilen ve gelir olarak dikkate alınan 193 sayılı Kanunun mükerrer 121’inci maddesi kapsamındaki indirim hakkı gibi) tutarlar üzerinden ek vergi hesaplanmayacaktır.
Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında, vergilendirme hakkının ilgili ülkede bulunması nedeniyle Türkiye’nin vergi alma hakkı olmadığı veya söz konusu kazançların Türkiye’de istisna edilmesi gerektiği durumlarda, elde edilen ve kurum kazancına dâhil edilerek beyannamenin “Diğer indirimler” ile “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında matrahtan indirim konusu yapılan tutarlar ek verginin konusuna girmeyecektir. Ayrıca, yürürlükte bulunan ikili veya çok taraflı diğer uluslararası anlaşmalar uyarınca, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar da ek vergi kapsamında değildir.
2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde ticari zararı bulunanlar, istisnalar nedeniyle cari yıl zararı oluşanlar veya kurumlar vergisine tabi matrahları bulunmayan mükellefler de bu dönemde faydalandıkları indirim ve istisna tutarları üzerinden ek vergi hesaplayacaklardır.
2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılan geçmiş yıl zararları üzerinden ise ek vergi hesaplanmayacaktır.
Konuyla ilgili tebliğde; Kurumlar Vergisi Kanunu ile diğer kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca, hak kazanılan istisna ve indirimlerin beyannamede gösterilmesinin esas olduğu, beyannamede gösterilmeyen veya beyannamede gösterilmekle birlikte indirimler/istisnalar satırlarında yer verilmeyen indirim ve istisnalar nedeniyle eksik tahakkuk eden ek verginin, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil olunacağı açıklanmıştır.
Öte yandan, 2022 hesap dönemine ilişkin olarak kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunulması, ek vergi bakımından bu döneme ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca alınması öngörülen ek vergi farklı açılardan eleştiriye açık olup, mali güce göre ödeme, eşitlik ve öngörülebilirlik ilkeleri, geriye yürümezlik gibi açılardan Anayasaya aykırılığı ileri sürülebilir. Keza, önceki aşamada üzerinden kurumlar vergisi ödenmiş olan ve bu nedenle temettü elde eden ve iştirak kazancı istisnasından yararlanılan kurumda ek vergiye tabi tutulmaması gerektiği, emisyon primlerinin esas itibariyle vergiye tabi bir gelir değil, ortak tarafından işletmeye ilave edilmiş bir kıymet olduğu ve bu nedenle gerçekte bir kazanç istisnası olmaması gerektiği gibi gerekçelerle bunların ek vergiye tabi tutulmaması iddia edilebilir. Ancak, bu gibi gerekçelerle dava açılması düşünülürse, dava açılabilmesi için kurumlar vergisi beyannamesinin “ihtirazi kayıtla” verilmesi gerekir.