9. Hukuk Dairesi 2016/34686 E. , 2020/17973 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 20.09.2003-02.07.2014 tarihleri arasında müşteri ilişkileri yöneticisi olarak çalıştığını, emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını belirtilerek kıdem tazminatının alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini 1475 sayılı Kanunun 14/5. maddesinde göre feshettiğini, bu sebebe dayanarak iş sözleşmesinin feshedilmesinin amacının gerçekten artık çalışmaktan yorulmuş olmak ve emekliliğini çalışmayarak beklemek isteğine bağlı olduğunu, henüz otuzbeş yaşında olan davacının çalışma ve üretim anlamında aktif olması gerekirken emeklilik için çok erken denebilecek bir yaşta iş sözleşmesini sonladırmasının ilgili kanununun amacına aykırılık teşkil ettiğini ve davacının başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının en az 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme koşullarının gerçekleştiği, davacının dava dışı ING BANK da 01.08.2014 tarihinden itibaren çalışmakta olduğu, davacı ile dava dışı ING BANK arasında akdedilen iş sözleşmesinin 25.06.2014 tarihli olduğu, bu sözleşme ile davacının davalı nezdinde çalışırken dava dışı ING BANK da çalışmak üzere anlaşmış olduğu, emsal yargıtay kararında (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 04.03.2015 tarih 2013/11223 esas 2015/9012 karar sayılı) feshten önce işçinin başka bir yerde iş bulup sonra feshe başvurmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunun belirtildiği, davacı işçinin yasal koşullara sahip olmasına rağmen önce iş bulduğu ve sözleşme imzaladığı daha sonra ise iş sözleşmesinin yaş hariç emeklilik koşullarını taşıdığı gerekçesi ile feshettiği, iş bu durumda emsal yargıtay kararı dikkate alınarak davacının kıdem tazminatına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
1475 sayılı Kanun’un 14. maddesine 25.08.1999 gün ve 4447 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile 5. bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkanı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanmamış olsa da, işyerinden anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir.
Somut olayda; davacı, 1475 sayılı Kanunu’nun yürürlükte bulunan 14/1-5. maddesine dayanarak emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini sonlandırdığını ileri sürerken; davalı işveren, davacının asıl amacının başka bir işyerinde çalışmak olduğunu, öne sürdüğü fesih gerekçesinin kanuna karşı hile mahiyetinde olduğunu savunmuştur.
Mahkemece; davacı işçinin yasal koşullara sahip olmasına rağmen önce iş bulduğu ve sözleşme imzaladığı daha sonra ise iş sözleşmesinin yaş hariç emeklilik koşullarını taşıdığı gerekçesi ile feshettiği, iş bu durumda davacının kıdem tazminatına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1475 sayılı Kanun’un 14/5. bendi kapsamında yaş hariç emeklilik sebebiyle ayrılmalarda işçi ayrıldığı tarihte sigortalılık süresini ve prim gün sayısını tamamlamış ise kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Zira, yasadan doğan bir hakkı bulunmaktadır. İşçinin daha sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması, ayrılmadan önce diğer işyeri ile görüşme ve hatta sözleşme yapması kanuna karşı hile olarak değerlendirilemez.
Dosya içeriğine göre; davacı işçi, fesih tarihinde yaş hariç diğer emeklilik koşullarını sağlamış, bu tarih itibari ile kıdem tazminatına hak kazanmıştır. Ayrıca davacının iş sözleşmesini feshettikten sonra başka bir iş yerinde çalışmaya başlaması Anayasal güvence altında olan çalışma özgürlüğü kapsamında olup, yasanın kendisine verdiği hakkı kullanan davacının kötü niyetli davrandığından söz edilmesi mümkün değildir. Kanunda tanınan bu hakkın amacı; işyerinde çalışarak yıpranan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlayan işçinin, emeklilik için yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkân tanımaktır. Davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine, yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.