Ana Sayfa Yazılar 28.03.2021 785 Görüntüleme

Yeni Dünya Düzeninin Parası; Kripto Para – Erol Çember Ymm

EROL ÇEMBER

YMM 

E-posta: erolcember@cemberymm.com.tr

Hatırlayacağınız üzere yaklaşık bir ay kadar önce kripto paralar ve vergilendirilmesine ilişkin bir yazı kaleme almıştım. Kripto paraların vergilendirilmesinde, tüm dünyada bir belirsizliğin olduğundan, Türkiye’de de hala vergilendirilmediğinden ve dünyanın farklı ülkelerinde ise kripto paraların farklı değerlendirilerek vergilendirildiklerinden bahsetmiştim.

Her geçen gün popülaritesini artırarak günlük hayatımıza kadar girmeye başlayan kripto paralar konusunda devletler temkinli yaklaşmaktadırlar. Dünyadaki genel sorun ülkemizde de yaşanmaktadır. Hangi kamu kurumunun, kripto para ve kripto para borsalarına nasıl bir tanım getirecek ve hangi açılardan düzenleme yapacak soruları, ülkemizde de hala netleşmiş değildir.

Kripto paranın kullanımını ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumaya yönelik ve kripto para borsaları ile elektronik cüzdan hizmeti veren kuruluşların, sağlıklı çalışmasına yönelik mevzuat düzenlemelerinin bir an önce yapılması uygun olacaktır.

Eğer yasal düzenlemelerin yapılması gecikirse finansal sistemin istikrarı ile tasarruf sahiplerinin aleyhine durumların ortaya çıkması ihtimali yükselecektir.

Ülkemizde kripto paralar hakkında ilk resmi açıklama 2013 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapıldığını söyleyebiliriz. BDDK, 2013 yılında bazı basın yayın kuruluşlarında ve internette “Bitcoin” hakkında çeşitli haberlerin çıktığının görüldüğünü belirterek özetle aşağıdaki açıklamayı yapmıştır;

“6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’a göre bu tür şirketlerin kuruluş izinleri BDDK’ya aittir. BDDK kripto paraları elektronik para olarak kabul etmediğinden, kripto para ile ilgili kurumların gözetimi ve denetimi BDDK’ya ait değildir”

demektedir.

Eylül 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2021-2023 Orta Vadeli Programına bakıldığında ise Türkiye’nin de kripto paralar konusunda hareketsiz kalmayacağı anlaşılıyor. Programda “Dijital olarak satılabilen ve transfer edilebilen, dijital bir değeri temsil eden sanal varlıklar kullanılarak yapılan işlemlerin vergilendirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülecek, bu varlıkların suçun finansmanında kullanılmasının önlenmesine yönelik bir takip mekanizması tesis edilecek” deniliyor.

Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye bakanlığından yapılan açıklamada ise;

“Kripto paralarla ilgili dünya genelinde oluşan kaygıları biz de paylaşıyoruz. Konuya ilişkin gelişmeler ve ülkemizdeki durum, Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir denilerek, Merkez Bankası, BDDK, SPK ve ilgili diğer kurumlarla iş birliği halinde çalışmalar yürütüldüğü de ifade edilmiştir”

Türkiye’nin önünde kripto paralar konusunda temelde dünyadaki kripto para için düzenlemede bulunan ülkelerin de karşılaşmış olduğu iki seçenek bulunmaktadır. Bunlardan ilki yeni baştan kripto paraları yeni bir enstrüman olarak tanımlayarak yepyeni bir hukuki alt yapı oluşturulması.  Diğeri ise kripto paraların mevcut yasal düzlemde ele alınması, diğer bir ifadeyle kripto paraların mevcut bir enstrümanın yasal tanımına dahil edilmesi.

Devletler Kripto Paradan Neden Çekiniyor?

Kripto paraların devletler tarafından tehdit olarak algılanmasının en önemli nedenleri;

  • Devletlerin hükümranlık yetkilerinden birisi olan para basma tekelini kaybetme,
  • Senyoraj gelirlerinden mahrum kalma,
  • Para politikasının etkinliğini azaltma,
  • Vergi takibinin zorlaşması,
  • Deflasyon endişesi,
  • Kara para aklamayı ve terörü finanse etmeyi takip etmenin zorlaşması.

Bunlar elbette endişe edilmesi gereken konular. Ancak diğer taraftan da teknolojik gelişmenin önünde durmak pek mümkün değil. Piyasa dinamiklerine uymayan, uluslararası gelişmelere ayak uyduramayan düzenlemeler, orta ve uzun vadede sürdürülemez. Yasal düzenlemelerin gecikmesi ortaya çıkması muhtemel sorunların daha ciddi ekonomik tahribat ve finansal kriz yaratmasına neden olabilir.

Para politikaları güçlü olmayan ve ekonomisinde sorunlar yaşayan ülkelerde nasıl dolarizasyon yaşanıyorsa, bu tür ülkelerde kripto paraların benimsenmesi ve kullanılması daha hızlı yaygınlaşacaktır. Kripto para piyasasının yasakçı değil düzenleyici yaklaşımlara ihtiyacı olup, yasakçı bir yaklaşım sorunu çözmez, aksine kontrolsüz bir ortamda daha büyük bir sorun haline gelir.

Kamu otoritesinin, risklerin ve istismarların tespit edilmesi ile gelişimin önünü tıkayacak aşırı kısıtlayıcı düzenlemelerden kaçınması arasında uygun bir dengeyi bulması gerekir. Kripto paraların finansal piyasalara entegre olması, tüketicinin ve yatırımcının korunması ve vergisel düzenlemeler konusunda ihtiyaç duyulan adımların atılması gerekmektedir.

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan araştırmaya göre; dünyanın en büyük 74 ekonomisi içerisinde nüfusa oranla en çok kripto para kullanan ülke vatandaşları açıklandı. Buna göre; Türkiye, yüzde 16 ile dünyada 4’ncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer aldı. Listede Nijeryalılar yüzde 33 ile ilk sırada yer alırken Vietnam vatandaşları yüzde 21 ile ikinci, Filipinler yüzde 20 ile 3’ncü sırada yer aldı.

Türkiye’de kripto paranın bu kadar hızlı yayılması nedeniyle bir an önce gerekli yasal düzenlemelerin yapılması artık kaçınılmaz bir hal almıştır. Yapılacak düzenlemeye göre de kripto paraları hangi kurumun ya da kurumların yetki alanına girdiği netleşecek ve gerekli tedbirler alınarak, kripto para piyasasının kontrol altında tutulması sağlanacaktır.

Kripto paraları, kabul etsek de etmesek de artık yeni dönemin parası olarak görmek gerekir. Buna göre de çok gecikilmeden gerekli alt yapı hazırlanarak yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi artık bir zorunluluktur.

Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.

kaynak: gaziantep27.net

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil