Ana Sayfa Yazılar 25.09.2024 259 Görüntüleme

ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ DÜZENLEMESİ-1 / Cengiz DEMİR – YMM

A

Cengiz DEMİR

Yeminli Mali Müşavir

 

ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ DÜZENLEMESİ-1

7524 Sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle getirilen yeni düzenleme ile  2025 yılı ve sonraki yılların kurum  kazançlarına uygulanmak üzere,  Kurumlar vergisi kanununun 32.maddesine (C) fıkrası eklenerek yurt içi asgari kurumlar vergisinin esasları belirlenmiştir.

Kurumlar vergisi kanununa eklenen 32/C maddesine göre,

  1. 32 nci ve 32/A maddeleri hükümleri dikkate alınarak hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan az olamaz.

(2) Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplanırken birinci fıkrada belirtilen kurum kazancından

aşağıdaki istisna ve indirimler düşülür:

  1. a) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (ç), (i), (j) ve (k) bentleri ile sahip oldukları taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında (d) bendinde sayılan istisna kazançlar,
  1. b) 10 uncu maddenin birinci fıkrasının; (g) ve (h) bentleri kapsamındaki indirimler,
  2. c) 16/12/1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı

Serbest Bölgeler Kanunu kapsamında vergiden istisna edilen kazançlar,

ç) 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kazanç istisnası ile kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılabilen Ar-Ge ve tasarım indirimleri.

(3) Birinci fıkra kapsamında hesaplanan yurt içi asgari kurumlar vergisinden, 32 nci maddenin altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları uyarınca indirimli oran uygulaması nedeniyle alınmayan vergi

ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınmış olan teşvik belgelerindeki yatırıma katkı tutarlarının kullanılması nedeniyle 32/A maddesi hükmüne

istinaden ilgili hesap döneminde alınmayan vergi indirilir ve ödenmesi gereken yurt içi asgari kurumlar vergisi belirlenir.

(4) Bu madde hükmü geçici vergi dönemleri için de uygulanır.

(5) İlk defa faaliyete başlayan kurumlar hakkında faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi boyunca bu madde hükümleri uygulanmaz.

(6) Bu maddede yer alan indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı ibaresi, hesap dönemi sonundaki ticari bilanço kârına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan

tutarı ifade eder.

İstisna ve indirimler

Tanımda, “İndirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı” ibaresi yer alıyor. Ancak bu ifade, asgari kurumlar vergisine esas kazancın tespiti sırasında indirim ve istisnaların hiçbirinin düşülemeyeceği anlamına gelmiyor. Bazı istisnaların asgari kurumlar vergisi hesaplaması sırasında da düşülmesine izin verilmiş durumda. Bunları;

  • Tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası,
  • Emisyon primi kazanç istisnası,
  • Sahip olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında (d) bendinde sayılan yatırım fon ve ortaklıklarının istisna kazançları,
  • Risturn istisnası,
  • Finansal kiralama şirketleri ve varlık kiralama şirketleri ile yapılan sat geri kirala işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
  • Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesi ve devrinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
  • Serbest Bölgeler Kanunu kapsamındaki kazanç istisnası,
  • Girişim sermayesi fonu indirimi,
  • Korumalı işyeri indirimi,
  • Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki kazanç istisnası ile kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılabilen Ar-Ge ve tasarım indirimleri, olarak sayabiliriz.

Kurum kazancı

Üzerinden %10 kurumlar vergisi hesaplanacak kurum kazancı; ticari bilanço kârına kanunen kabul edilmeyen giderlerin (KKEG) eklenmesi ve yukarıda sayılan istisna ve indirimlerin düşülmesi suretiyle belirlenecektir.

Kurum kazancı= Ticari bilanço kârı + KKEG – Kanun’da sayılan istisna ve indirimler

Bu arada yukarıdaki tanım ve formülden, ticari bilanço kârına sadece KKEG’lerin ilave edileceğinin anlaşılması farklı sorunları da beraberinde getirecektir. Şirket vergi hesaplamalarında KKEG’lerin yanında bir de vergi matrahından indirilen değerleme farkları ve karşılık iptalleri bulunuyor.

Örneğin şirketin ayırmış olduğu kıdem tazminatı karşılıkları vergi hesabında KKEG olarak dikkate alınırken, sonradan karşılıklardan yapılan ödemeler veya gelir yazılmak suretiyle iptal edilen karşılıklar da aynı şekilde beyanname üzerinde gelirden indirilmektedir. Yani ayrılan ve KKEG yapılan çeşitli karşılıklar asgari kurumlar vergisi hesabında kazanca dahil edilirken, bunların ödenmesi veya iptali dolayısıyla yazılan gelirlerin de aynı şekilde bu kazançtan düşülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Farklı değerleme yöntemlerinin kullanılmasından ortaya çıkan değerleme farklarında da aynı problem ortaya çıkacaktır. Bu işlemler sonucu KKEG olarak dikkate alınan tutarlar olabileceği gibi beyanname üzerinde indirim olarak dikkate alınan tutarlar da olabiliyor. Bu işlemlerde de sadece KKEG’lerin asgari kurumlar vergisi matrahına dahil edilmesi gerektiğini söyleyerek indirimlerin düşülemeyeceğini kabul etmek hakkaniyetli olmayacaktır. Bakanlığın çıkaracağı ikincil mevzuatla bu sorunu giderebileceğini düşünüyorum

Serbest bölge ve teknokent bölge kazanç istisnası

Serbest bölge ve teknokent bölge kazanç istisnası aslında teklif metninde yoktu. Komisyon görüşmeleri sırasında eklendi. Ar-Ge indiriminin de kapsamı genişletildi. Ama bu arada serbest bölge istisnasının yine aynı yasayla daraltılmış olduğunu hatırlatmak isterim. Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan kurumlar imal ettikleri ürünleri yurt içine sattıkları durumda bundan sağladıkları kazanç istisnadan yararlanamayacaktır. Sadece ihracattan elde ettikleri gelirler istisna olmaya devam edecektir. Bu uygulamam 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlar için geçerlidir.

İndirimli kurumlar vergisi uygulayanlar

Payları BİST’te ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumlar, ihracat yapan kurumlar ve sanayi sicil belgesine sahip ve fiilen üretim yapan kurumlar için indirimli kurumlar vergisi oranları uygulanmaktadır. Bu uygulamalar nedeniyle ödenmeyen fark vergiler de asgari vergi hesaplaması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülebilmektedir.

Diğer taraftan yasanın yayım tarihinden önce alınmış teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere, mükelleflerin indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri kurumlar vergisi de asgari vergi kapsamında ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülebilir.

Geçmiş yıl zararları

Kurumlar vergisi yasasında beş yılı aşmamak üzere geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların, kazançtan indirilebileceği belirtilmektedir. Yeni yasada asgari kurumlar vergisi hesaplanırken kazançtan düşülebilecek indirim ve istisnalar sayılmış olmakla birlikte geçmiş yıl zararlarının mahsubuna ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Hatta teklif metninde yoktu ve belki komisyon ya da genel kurul da bu eksiklik fark edilir ve yasaya bir hüküm eklenir diye beklenilmesine rağmen maalesef gerçekleşmedi.

Örneğin bir firmanın geçmiş 2 yıldan gelen 3 milyon 100 bin lira geçmiş yıl zararı olsun. Bu yıl da 3 milyon lira kazanç elde ettiğini ve 100 bin lira da kanunen kabul edilmeyen giderleri (KKEG) olduğunu varsayalım. Bu firma yurt içi asgari kurumlar vergisi düzenlemesi olmadığı durumda 3 milyon 100 bin lira (ticari kâr + KKEG) olarak beyan ettiği kârdan aynı tutarda geçmiş yıl zararını düşerek sıfır matrah beyan edecek ve hiç kurumlar vergisi ödemeyecekti.

Oysa yeni düzenleme kapsamındaki asgari kurumlar vergisi hesabında, geçmiş yıl zararlarının yasada belirtilmemiş olması dolayısıyla mahsubunun mümkün olmadığı şeklinde bir sonuca varıldığında, bu şirketin 3 milyon 100 bin lira matrah üzerinden yüzde 10 oranında (310 bin lira) vergi ödemesi gerekecektir.

Bunun da devreden zararların mahsubu imkanını ortadan kaldıracağı, yasa ile verilen bir hakkın kullanımının engellenmesi anlamına geleceği açıktır.

Yurt içi asgari kurumlar vergisini, kurumlar vergisi oranı kullanılarak hesaplanan kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan az olamaması şeklinde tanımlayabiliriz. Bu düzenleme kurumların 2025 yılı ve sonraki kazançlarına uygulanacaktır. Özel hesap dönemine tabi kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap döneminden itibaren uygulanmaya başlayacaktır.

Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplamaları geçici vergi dönemlerinde de yapılacak. Ancak ilk defa faaliyete başlayan kurumlar hakkında üç hesap dönemi boyunca uygulanmayacaktır.

Sonraki yazımda yukarıda açıklamaya çalıştığım yasal düzenlemeler kapsamında  asgari kurumlar vergisi hesaplamalarını detaylı olarak örnekler yardımıyla anlatacağım.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil