Ana Sayfa Yazılar 5.09.2025 14 Görüntüleme

55 seri nolu Kdv Tebliği sonrası , 1 nolu Kdv Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin Ortak Hükümler kısmının uygulama esasları / CENGİZ DEMİR – YMM

CENGİZ DEMİR

YMM*BD

 

04.09.2025 tarih ve 33007 sayılı Resmi gazete ile aynı tarihte yürürlüğe giren 55 seri nolu KDV tebliği ile, 1 Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin katma değer vergisi tebliği sonrası, (IV/A3-1.3.) Ortak Hükümler bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf ve açıklamalı örnek eklenmiştir.

     İlgili örnekte her ne kadar Uluslararası taşımacılık işlerine ait kdv iade hesabının ve tablosunun nasıl yapılacağı hususu belirtilmiş olsa da,  ortak hususlar bölümünde yer alması yönüyle tüm iade işlemlerinde geçerli olacak şekilde kdv iade hesaplamalarının yapılacağı tabidir.

 İlgili örnek tebliğde yer aldığından burada ayrıca yer verilmeyecek olup, bu tebliğde yer alan düzenleme sonrası firmaları ve Yeminli Mali Müşavirleri neler beklediği hususu belirtilecektir.

    İlgili 55 nolu tebliğin 7. Maddesinde  ATİK’lere (Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler) ilişkin yüklenilen KDV’nin iade hesabına nasıl dahil edileceğine dair yeni ve oldukça teknik bir sınırlama getirmektedir. Bu sınırlamalar özetle,

  • Bu Tebliğin amacı, ATİK kaynaklı yüksek KDV iade taleplerinin “tamamının” tek seferde talep edilmesini engellemeye çalışması, ATİK’ten iade edilebilecek KDV, sadece iade hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanıldığı dönem ve oranda iade hesabına alınabileceği, bu oranlama, ATİK aktife alındıktan sonra iade hakkı doğuran işlem bedelinin toplam işlem bedeline oranı ile hesaplanacağı ve  ATİK hem iade hakkı doğuran hem de doğurmayan işlemlerde kullanılıyorsa, KDV iadesi sadece iade hakkı doğuran kısmına isabet eden pay kadar yapılabileceği amaçlanmıştır.
  • Mükellef Açısından ise,  önceden bazı uygulamalarda ATİK’in yüklenilen KDV’sinin tamamı, uygun dönemde tek seferde iade hesabına alınabiliyorken, yeni düzenleme sonrası bu iade işlemi kademeli olarak gerçekleşebilecektir.  ATİK, sonraki dönemlerde daha çok iade hakkı doğuran işlemde kullanılsa bile, önceki dönemlerde fazla alınmışsa iade talep edilemeyecek; negatif fark çıkarsa ATİK işleminden kaynaklı olarak hiç iade alamayacaktır. Bu husus tabi işletmenin likidite avantajı kaybetmesine ve kdv iadesi sürecinin zamana yayılmasına yol açmaktadır. Sonuçta iade tamamen ortadan kalkmamakta,  ancak sadece kullanım oranına göre dönemlere dağıtılmaktadır. Ayrıca oranlama yöntemi, ilerleyen dönemlerde iade hakkı doğuran işlem payı artarsa daha yüksek iade imkânı verebiliyor. Düzenleme, iade taleplerinin daha “ölçülü” görünmesini sağlayacağı için vergi incelemesi riskini azaltabilme durumu vardır.

      3-     ATİK’lerde KDV iadesinde izlenecek yol şöyledir:

  1. ATİK’in aktife alınma ve fiilen kullanılmaya başlama tarihi tespit edilecek.
  2. Her dönem için:
  • İade hakkı doğuran işlem bedeli (D),
  • İade hakkı doğurmayan işlem bedeli (G),
  • Toplam işlem bedeli (H) hesaplanacak.
  1. Oran = D / H formülüyle bulunacaktır.
  2. Bu oran × ATİK’e ilişkin yüklenilen ve indirimle giderilemeyen KDV = Azami Pay.
  3. Önceki dönemlerde iade hesabına verilen pay düşülecektir. Bu dönemde verilebilecek pay bulunacaktır.
  4. GİB’in öngördüğü tablo formatında (tebliğde yer alan örnek tablo) iade dosyasına eklenecektir.
  5. Eğer bu dönemde iade hakkı doğuran işlem yoksa veya oran sonucu negatifse, bu dönem ATİK’ten iade payı alınamayacaktır.

     İlgili tebliğ ile  mükelleflerin nakite olan ihtiyaçları açısından olumsuz görünmektedir. Çünkü iade süresini uzamaktadır. Ancak iade hakkı tamamen ortadan kalkmamakta; kısmi ve dönemsel hale gelmektedir.

ATİK’ler sadece iade hakkı doğuran işlerde kullanılacaksa sorun minimum olacaktır ancak karma kullanım varsa iade ciddi şekilde kısıtlanacaktır.

Bu uygulama öncesi ve sonrası değerlendirilecek olursa,

  1. Mevcut Uygulama (Tebliğ Öncesi)
  • Teminat mektubu ile iade alınması halinde:

Mükellef, yüklenilen KDV’yi (ATİK dahil) mevcut tebliğ hükümlerine göre hesaplamakta, iade talebini buna göre yapmaktadır.

  • İade talebi teminat mektubu karşılığı tamamı üzerinden yapılabilmektedir. GİB, teminatı alıp, parayı ödemektedir.
  • 6 ay içinde YMM raporu veya vergi inceleme raporu ile iade kesinleştirilir.

     Tebliğ öncesi ATİK’in kullanım oranı bu kadar detaylı dönemsel sınırlamaya tabi değil; bu nedenle iade tutarı genelde tek kalemde talep edilmekteydi.

  1. Tebliğ yürürlüğe girdikten sonra,
  • ATİK’ten iade edilecek KDV yeni oranlama yöntemiyle hesaplanacaktır.

Yani geçmişte “tamamı” üzerinden alınan iade, yeni yönteme göre daha küçük çıkabilir.

  • Buradaki sorun ; eğer teminatla alınan tutar, yeni hesaplamayla uyumlu değilse, YMM raporu ile kesinleştirme sırasında fazla alınmış iade ortaya çıkacaktır.

Bu durumda: Firma fazla aldığı tutarı iade edecek, gecikme faizi ödeyebilir. YMM raporunda doğru tutarı yazmak zorunda kalacaktır. Aksi halde sorumluluk  ilgili yasal düzenlemeler düşünüldüğünde YMM’ler zor durumda kalacaktır.  Dolayısıyla eski yönteme göre  teminatla iade alınmış, fakat yeni tebliğ yürürlüğe girdikten sonra raporu düzenlenecek dosyalarda fark riski vardır.

  1. Yürürlük Tarihi Açısından Değerlendirme:

                Normal olarak tebliğlerde yürürlükten sonraki işlemler için hüküm uygulanmaktadır.

Yani ATİK’lerin iade oranlaması ATİK’in aktife alındığı tarihten sonra ve tebliğin yürürlük tarihinden sonraki iade taleplerinde geçerli olur. Ancak burada gri bir alan mevcuttur. Tebliğ yürürlüğe girmeden önce ATİK alınmış olsa bile, iade talebinizin kesinleşme tarihi tebliğden sonra ise, vergi idaresi “rapor tarihindeki mevzuat” derse bu yeni kurallar uygulanabilir. Bu sebeple geçiş hükümleri net değilse, geçmiş işlemler için de geriye dönük etki doğurma riski vardır. Bu konuda idarenin açıklama yapılması elzemdir.

  1. SorumYMM Açısından luluk

                YMM, raporda iade edilebilir KDV’yi mevzuata uygun ve doğru hesaplamak zorundadır. Teminatla alınmış olsa bile, yeni hesaplamaya göre daha düşük çıkarsa, fazla iade farkını tespit edip rapora yansıtmalıdır. Aksi halde,  3568 sayılı Kanun md. 12 uyarınca müşterek sorumluluk, Vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ve Mesleki disiplin cezası riski doğar.

  1. Firma Açısından Etki,

                Likidite kaybı yaşayacaktır. Önceden tek seferde aldığınız iade tutarı, şimdi kullanım oranına göre bölünerek parça parça geleceği  için nakit kullanımı kısmen azalacağından likidite sorunu yaşayacaktır. Büyük ATİK yatırımlarında bu fark yüksek tutarda olabileceği için ciddi  düzeylerde likidite sorunu olabilir.

                Teminat maliyeti: Teminat  ile erken alırsanız, yeni kurala göre raporda fark çıkarsa, hem tutarı iade edeceksiniz hem de bankaya teminatı çözmek için uğraşacaksınız.

                Planlama: Büyük ATİK yatırımları varsa, bu tebliğin yürürlüğe girmesinden önce iade sürecini tamamlamak likidite açısından kritik olacaktı ancak tebliğ sonrası likidite planları değişecektir.

  1. Teminatın hesaplanacağı tablolu Örnek:

Aşağıdaki örnek, sizin daha önce tamamını teminatla aldığınız bir ATİK KDV’sinin, yeni kurala göre nasıl düşeceğini gösterir:

Dönem ATİK KDV Tutarı        Öz mal hasılatı             Toplam hasılatı            oranı         iade tutarı azami         Pay tutarı          Pay tutarı (kümülatif)

2024/02  1.000.000                2.000.000               8.000.000               0,25         250.000               0                    250.000

2024/03  1.000.000                3.000.000               15.000.000             0,20         200.000                250.000              0

2024/04  1.000.000                8.000.000               20.000.000             0,40         400.000                 250.000         150.000

2024/05  1.000.000                10.500.000             35.000.000             0,30         300.000                 400.000                0

Önceki  Uygulamada: 1.000.000 TL ATİK iadesi teminatla alınır.

Yeni Tebliğe Göre: 250.000 + 0 + 150.000 + 0 = 400.000 TL iade edilebilir. Dolayısıyla 600.000 TL fazla alınmış olur.

     Bu tebliğin yürürlük tarihi yayımlandığı ve yürürlüğe girdiği tarih olan 04.09.2025 tarihinden önce ve sonrasına ilişkin uygulamalara ilişkin açıklamayı içeren açıklamaların GİB tarafından yapılması zorunluluk arz etmektedir. Teminatla iade alacak olanlar açısından bu durum öncelikli olarak önemlidir. YMM raporlarında bu hususu içeren kısımlara yer vermesi gereklidir.

                Faydalı olmasını diler saygılar sunarım.

Hazır Site by Uzman Tescil