ŞENOL DÖNDER

SMMM

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki kimin eli kimin cebinde belli değil. Mart ayında verilmesi gereken YGV beyanları Nisan ayı sonuna, Nisan ayında verilmesi gereken Kurumlar Vergisi Beyanının 01.06.2020 tarihine, Mücbir sebebe giren ve mücbir sebebe girmeyen diye mükelleflerin ikiye ayrılmasından dolayı beyanların ve bildirgelerin buna göre şekil almasına, 65 yaş ve üstü meslektaşların mükelleflerinin de ne mücbir sebebe gireni ne de mücbir sebebe girmeyeni diye ayrılmasından kaynaklanan beyan verme süresinin farklı olmasına, e-defter miş, defter beyan imiş, sürelerinin uzamasına neden oldu bu Cavid 19.

Kıran giresi Cavid 19 çok canlar yakmış, ölümlere neden olmuş, insanlar bir ara korkmuş ve evlerine çekilmiş, öte yandan bir fırsatını bulan insanoğlu yine sokakları doldurarak “Caviiid Caviid nerdesin?” diye feryada başlamıştır. Bunun örnekleri de çarşı ve pazarlardaki insanların çok samimi şekilde dolaşması olarak görülmüştür.

Cavid 19  şaşkınlığından dolayı, değişik ve kimsenin aklına gelmeyen yöntemlerle beyanların bazıları ötelenmiş, bazıları ötelenmemiş, mükellefler arasında ayrımcılık yapılmış, bu öz, bu evlatlık denilmiştir. Cavid 19 mükellefler arasında seçim yapmıştır. Şuna bulaşayım şuna bulaşmayayım diye. Çok zekisin Cavid 19 çok.  Mükellefleri Mücbir sebebe giren veya girmeyen diye ikiye ayırmıştır. İlginç olan tarafı da eskiden beyan verme sonu ile ödeme sonu genelde aynı iken bu sefer sen beyanı ver ödemeyi başka zamana yap dedikleri de olmuştur. Yani bunları izleme altına alan ve yapmak için canla başla çalışan Mali Müşavir tabiri caizse canını dişine takmıştır. Önceleri onca tozlu pis olan evraklar farkına varılmazken, bu Cavid 19 sayesinde ne boktan evrakların olduğunu da görmüş ve giyilen beyaz eldivenlerin kimi siyah kimi kahverengi rengini aldığı görülmüştür.  Corana Virüsün evraklar sayesinde de bulaşarak vefat eden meslektaşlarımız da olmuştur. Kendilerine ALLAH tan rahmet, yakınlarına meslek camiamıza sabırlar diliyorum. 🙁

Ancak ders aldık mı bunlardan! Önceleri sorunun cevabı evet iken, biraz gevşemeyi gören vatandaşlarımız sorunun cevabını hayıra çevirmiştir. Yani ölüm hala kol gezmektedir. Benim gibi kafayı tırlatan mali müşavirlerde çoğunluktadır. Cavidden değil ama, stresten ya tımarhaneyi boylayacak, ya da kalp krizinden gidecektir. Çoğu zaman arkadaşlarla sohbet esnasında “ya üstad bu beyanname ertelenmiş miydi?” diye soru sorduğunda aldığı cevap karşısında suratın kırmızı, mor, lacivert veya bembeyaz ak pak bir renk aldığı görülmüştür. Çünkü ertelenmeyen beyanı da ertelemiş sanıp işlem yapmadığından hastane kapılarına acil olarak yetiştirildiği bile olmuştur.

Bizi hiç yormayan diyeceğim ama, öyle bir mantık öyle bir filozof düşünüşle kısa dönem çalışma ödeneği adı altında bir ödeme yapılması öngörülmüştür. işveren ve işçinin biraz da rahatlayacağı görüldüğünde bu uygulama önceleri ayakta alkışlanmıştır. Oysa, bu uygulamanın nasıl olacağı konusunda İş Kur büyük bir özveri ile müracaat edenlerin sabrını nasıl zorlayabiliriz diye çalışmaya başlamış, bir evrağını bile üç dört kez güncellemiş ve her defasında müracaat eden biz mali müşavirlerden de kaç kez güncelleme yapmışsa her defasında yeniden başvuruların gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu aşamada da büyük bir stres ile karşılaşmıştır. En can alıcı bölümü ise bu uygulamanın bordro aşamasıdır. Yani bunca olayları öyle de böyle de olsa atlatan Mali Müşavir derin bir nefes alırken, bordo aşamasında, şaşkınlıktan dili tutulmuştur. Neymiş İş Kur ilk ayın ilk haftasında sgk ya yedi günün tam bildirilmesini, ve ücretinin de yarısını kendisinin karşılayıp yarısını işverenin karşılayacağını söylemesi karşısında iki bilinmeyenli denklem gibi bunu kaç gün göstereceğiz kardeşim dediklerini ve birbirleri ile al papazı bul kızı der gibi kumar oynar gibi tahminlerde bulunmaya başlamıştır.

Yani Cavid 19 Ahhhhh. Senin boyun posun devrilsin. Sahi, bugün hangi beyanın son günü.

(Oynatmaya az kaldı…….)